Biz Türk halkı olarak Ermenilerden özür diliyoruz çünkü;
Dedemin 6,5 aylık küçük kardeşi Adana Saimbeyli’de (Hacın veya Haçin) Ermenilerin gece baskınından sonra sabah kahvaltısı için lahmacun yapıldı.
Bizzat ben “Ekrem Durmuşoğlu” tüm Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum çünkü;
Nenem Melek Hatun aşağıdaki ağıdı yaktıktan 12 gün sonra Teba-yı sadıka (Sadık Vatandaş)’lar tarafından kafası koparılarak Saimbeyli (Hacın) “Ermeni Manastırı” girişine asıldı:
Ağıt:
Hançer bıçak açıcılar
Gayrı bizi kesiciler
Ayan olsun Doğan bey’e
Urumluyu basıcılar.”
Gaynar gazanı çattılar
Bebeleri gaynaddılar
Gün görmedik gelinleri
Süngüyle oynattılar
Kele Dudu Kele Dudu,
Ganlı gömlek yuğ (yıka) diyollar,
Bebekleri kaynatmışlar,
Guzu eti ye diyollar.
Durmuş Kızı Melek Hatun (Melek Durmuşoğlu)
Ermeni kardeşlerimden özür diliyoruz çünkü bu ağıt Ankara’ya Melek Hatun’un bohçası ile ulaştığında insanlık tarihinin en büyük dehası Mustafa Kemal Atatürk ve devletin tüm ileri gelenleri göz yaşlarına boğuldu. Çünkü ağıtlar tarihi gerçekleri ve acıları dile getirir.
Bir Osmanlının torunu olarak Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum çünkü:
Dünyayı dize getiren Osmanlı, Ermenilere: “Siz sadık milletsiniz, siz Ermenisiniz, siz Hristiyansınız ve siz tüm yaşamınızda özgürsünüz..!” diyerek 700 yıl benliklerini korumalarına, 1915′te Osmanlıya karşı ayaklanmalarına ve günümüzde “Ben Ermeniyim..!” diyebilmelerine olanak sağlamıştır. Ama atalarımız Fransızların Cezayir’deki; Almanların II. Dünya Savaşındaki uyguladığı “demokrasiyi” uygulamadı, “devletimizin devamı için” sadece göç ettirdi. Amerikan Generali Harbord Raporu‘nda ve Ermenilerle aynı kökenden olan Rus Komutanı Tuğgeneral Leonid Bolhovitinov Raporu‘nda, Ermeniler “vatan haini ve Soykırımcı” ilan edildiği için Ermeni kardeşlerimden özür diliyorum..!
Hayalinizdeki Soykırım Masalı’nı Avrupa ve Amerikalılar seçim malzemesi olarak kullanıp seçimden hemen sonra arkanızdan kıs kıs güldükleri için de sizden ayrıca tüm dünya adına özür diliyorum…
Mustafa Kemal’in, gelecek nesilleri emanet ettiği bir “öğretmen” olarak “Aydınlarımızdan” (!) özür diliyorum çünkü;
Aydınlarımıza (!) tarihimizi öğretemedik, onlara iki kitap yazmakla “aydın” olunmayacağını öğretemedik, onlara her şeyden önce “Sözcükte Anlam” konusunu öğretemedik. O yüzden “Aydın” sözcüğünün anlamını bilmeden “ Ben Aydınım (!) derler ortalıkta! “ En acısı da şudur: Karanlıktadırlar ancak kendilerini fener zanneder farkında değillerdir..! Oysa Mustafa Kemal, sözde aydınların var olacağını 74 yıl önce sezmişti ve şöyle demişti:
Tarih; hayal mahsulü olamaz. Tarih yazarken gerçek olayları bulmaya çalışmalıyız. Eğer bunları bulamazsak meçhuliyeti ve cehaletimizi itiraf etmekten çekinmeyelim. (10 Kasım 1935, Ulus.)
alıntıdır.
http://www.edebiyat.tc/ermenilerden-ozur-diliyoruz/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder