TARİHTE BİLİNEN İLK TÜRK HALISI
Altay Dağları eteklerinde, Pazırık kurganda bulunan dünyanın en eski Hun - Türk halısı… Orta Asya Türk halı sanatının üslup ve tekniğini en iyi şekilde yansıtan, Türk kültürünün en değerli örneklerinden biri… Bu halının, bugün hâlâ yaşayan gerek Anadolu’da, gerekse Orta Asya’da yaşayan Türk halıcılığının çıkış noktalarından biri olduğu artık bilinen bir gerçektir.
M.Ö. 3. yüzyıla aittir. Her bakımdan bir şaheser olan bu çok renkli halının boyutları 1,89 x 2 metre olup, bir santimetre karede 36 ilme bulunuyor. Yani 1 metre karede 360.000, halının bütününde ise1.250.000 Türk ilmesi bulunmaktadır. Halının bu kadar çak fazla sayıda ilme ile dokunması; üzerinde bulunan atlılar, geyik ve hayvan figürlerinin, son derece sanatkârane ve ayrıntıların belirgin bir hâlde olması sonucunu vermiştir. Aynı zamanda çok ince, fakat çok sağlam ve temiz bir yapağı ile dokunduğunu da bize göstermektedir. Bu yüzden Pazırık’ta çıkan Türk halısının kalınlığı sadece 2 mm.’dir.
Gördes ilme tekniği kullanılarak dokunmuştur. Üslup ve form anlayışı bakımından Teke-Türkmen ve Buhara halılarının benzeri özelliklere sahiptir. Sanat tarihinde bilinen bu ilk Türk halısı, halen Rusya’da St. Petersburg Ermitaj Müzesi'nde sergilenmektedir.
Pazırık
M.Ö. IV. ve III. yüzyıllarda yaşamış Hun büyüklerine ait mezarların bulunduğu ve Hun sanatından çok sayıdaki örnekleri zamanımıza ulaştıran kutlu vadi. Pazırık, kuzey doğu Altaylar'da, Balıklıgöl yakınında, Yan Ulağan ırmağının kıyısında küçük bir vadidir. Burada bugün de Hun Türkleri’nin torunları yaşıyor. Pazırık vadisinde bulunan kurganlar (Hun büyüklerine ait mezarlar); Hun sanatını yansıtan örneklerle, hayat şekillerini, âdetlerini; kısaca Türk kültürünü ortaya koyan belgelerle doludur. Bu vadiden başka Berel, Tüketa, Noin Ula, Başadar, Şibe, Katanda bölgelerinde de bugüne kadar bulunan kurganların sayısı 40'tan fazladır. Ne yazık ki bunların çoğu soyulmuş bulunuyor. Kurganlardaki Türk belgelerinin tamamına, bu yüzden ulaşılabilmiş değil.
Eski Türkler öteki dünyada hayatın devam ettiğine inanır ve ölen kişi sonraki hayatında faydalansın diye elbisesi, gerekli eşyaları, silâhları, binek atı, at koşumları ile birlikte gömülürdü. Cesetler, mumyalanırdı.
Kurganların içi , buzla kaplı olduğu için bozulmadan çıkarılan cesetler de vardır. Ahşap ve deri eşya çoktur. Madenî eşyaların hemen hemen hepsi bronzdandır. Altın eşyalar da bulunmuştur. Aralıklı olarak devam eden kazılarda çıkarılan kurganlar, daha çok üzerlerine taş yığılarak yapılmış tepeler ya da höyükler halindedir. Asıl mezar bu tepenin altında, büyük bir odanın içindedir. Buralardan çıkarılan eşyaların çoğu St. Petersburg’daki Ermitaj müzesindedir
ALINTIDIR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder