Tarih kitapları savaşları pratik zekalarıyla sona erdiren üstün zekalı insanlarla doludur. Bu yazı onlarla alakalı değil.
Utanç verici hatalardan, aklı karışmış yetersiz insanlardan bahsedeceğiz, birde olabildiğince savaş kaybettiren basit hatalardan.
5. Sifonu çekmek denizaltını batırabilir
İlk denizaltının tasarımı bitirildikten 5 dakika sonra biri sorar “nasıl tuvalete gidiliyor bunda? Normal gemide olduğunuz gibi değil bu alet. Her tarafından basınçla kaplı. 14 Nisan 1945’te Alman denizaltısı U-1206 bunu acı bir şekilde öğrendi.
Kimin hatası?
Bu model botta yüksek basınçlı ve hareket halindeyken bile kullanılabilen yeni bir sifon çekme sistemi vardı.
O kadar karmaşık bir sistemdi ki, başında denetçi olmadan kullanılamıyordu.
Ama kaptan Karl-Adolp Schlitt yine de denemeye karar verdi.
Nasıl olsa bir tuvaletti, ne kadar karmaşık olabilirdi?
Biraz sonra Schlitt kendini denizaltının içine giren Atlantik suyunun içinde buldu
Geri pompalayamadığı için denizaltını su üstüne çıkarmaktan başka çaresi olmadığına karar verdi.
Bu olay savaşın ortasında oluyordu ve Alman denizaltısı casus görevi için İngiltere sahiline 10 mil ötedeydi.
Neredeyse dakikasında İngiliz uçakları tarafından görüldü ve bombalandı. Schlitt kaçamayacağını anladığı zaman gemiyi terk etmeleri için emir verdi ve sağ kalan her asker yakalandı.
4. Yerliler kaleyi Lekros oyunu sırasında alır
İngilizler 1761’de Michilimackinac Kalesini kazanır. Aynı zamanda yerli kabile komşuları olur. Eğer Amerikan tarih kitaplarını okuyarak 5 dakika geçirmişseniz böyle bir komşuluğun ancak gözyaşlarıyla bitebileceğini biliyorsunuzdur. Fakat belli bir süreliğine bu ikili barış içinde yaşadılar.
Savaş duraksız devam ederken, Ojibwa kabilesi kalenin yakınlarında lekros oynayarak havayı yumuşatıyordu. İngilizler bu oyunu izlemeye bayılıyorlardı ve bazen kalenin surlarından güvenli bir uzaklıkta seyrediyorlardı.
Ojibwa ve İngilizlerin arasındaki rekabet azaldıkça İngilizler kalenin güvenliğini azaltmaya başladılar.
Kimin hatası?
Neticede olaysız bir şekilde yıllar geçti ve kaledeki bütün askerler oyun oynamak, barbarları aşağılamak ve oyunun skorları ile ilgili bahis oynamak için dışarı çıktılar. Kalenin komutanı Kaptan Etherington – niye kaleleri olduğunu unutmuş galiba – bile oyuna dahil olmuştur.
2 Haziran 1763’te bir oyun sırasında top kalenin sınırlarının içine girmiştir. En yakın iki Ojibwa kaleye kadar peşinden gitmiştir ve oyunun sonucunu merak eden askerler kapıları açmışlardır.
Sonra yavaş yavaş daha da fazla oyuncu içeri girmiş ve bütün askerler oyunun ne zaman devam edeceğini merak içinde beklemeye başlamış. İçeride Ojibwa’lar kapılar açıkken soktukları silahları kuşanmışlardır ve Kaptan Etherington dahil herkesi öldürmüşlerdir. İntikam yüzünden oyun ertelenmiştir.
Ojibwa kaleyi bütün bir sene boyunca elinde tuttu. İngilizlerin kalenin dışında futbol oynayarak geri almaya çalıştığını düşünüyoruz ama işe yaradığını sanmıyoruz.
3. Muazzam savaşı kaçıran general
Amerikan iç savaşında generallerin utanç verici olayları çoktur ama bazı hatalar “hatalı bilgi” veya “bütün ordum öldü” gibi sebeplerden dolayı es geçilebilir. Ancak “25 bin adamın savaştığı alanı bulamadım” kesinlikle es geçilemez.
Kimin hatası?
Shiloh savaşında, General Lew Wallace General Grant’tan emir almıştı: Eğer işler kötüye sararsa yedek bölük olarak katılacaktı. Böylece geride durdu, sigarasını yaktı ve rahatladı. Saat sabah 6’da Grant’ten haber geldi: Harekete geçin ve savaşa yardıma gelin. Böylece Wallace harekete geçti – yanlış yöne doğru ilerledi.
Bölüğünü yönlendirirken şüphesiz onları savaşa hazırlayan konuşmalar yapıyordu Wallace. Adamları Amerika için, özgürlük için savaşa hazırdı ama birkaç saat sonra ellerindeki kanın eksikliğini farkettiler ve hala Amerika’da olup olmadıklarından şüphelenmeye başladılar. Bölük kaybolduklarını anladı aynı zamanda zaman da kaybetmişlerdi.
Pusula veya harita sahibi olmayan Wallace ve adamları kendilerini bir anda Grant’la savaşan ve bunda çok iyi bir iş çıkaran düşmanlarının arkasında buldular. Wallace bilmeyerek bölüğünü bir anda yandan kuşatma pozisyonu aldırmıştı ve kendini de zaferin doruk noktasına koymuştu. Tek yapması gereken saldırı emri vermesiydi ve birkaç saat içinde General Grant ile çadırda içki içebilirlerdi. Kendi fikri olduğunu söyleyerek tarihe askeri bir deha olarak bile geçebilirdi.
Ama zeki değildi. Bunun yerine Wallace yanlışlıkla geldikleri bu avantajlı pozisyonun yanlış olduğuna karar verdi ve bütün karşı çıkmalara rağmen ilk olması gereken pozisyona gitmelerini emretti askerlerine. Bütün yolculuk 5 saat sürdü.
Adamları en son asıl yerlerine geldiler ama o zamana kadar savaş alanı yer değiştirmişti. Wallace adamlarını savaşa doğru ilerletti. En sonunda akşam 7 civarında General Grant’ın yanında yerini almıştır. Neredeyse 25.000 adam içeren 13 saat süren savaştı bu. Görülmemesi imkansız.
Wallace Grant’ı bulduğunda savaşın kaybedildiğini ve kızgın bir general bulduğunu farketti. Binlerce askerin hayatına malolan Wallace komutanlıktan çıkarıldı.
2. William Wallace karakteri olmadan Cesur Yürek neye benzer?
Breaveheart’tan yüzyıllar sonra, İngiliz ve İskoçlar birbirilerinden nefret ediyorlardı ve iki ülke arasında çıkan savaş herhangi bir nedenden dolayı olabilir. Bu örnekte İngiltere Kralı Henry VIII yeğeni İskoçya Kralı, James V. ile mutlu değildi çünkü James amcasıyla olan bir görüşmeye gelmemişti. Henry yağmalama, yıkım ve James’in topraklarını mahvetmesi için binlerce adam gönderdi – işte bu bir ailedir.
Neticede İskoçların sabrı taştı ve yaklaşık 18.000 bölükten oluşan muazzam bir askeri kuvvet gönderdi. Solway Moss savaşı İskoçlar için umut taşıyordu çünkü İngilizlerden sayıları fazlaydı – altıya birdi oranları.
Kimin hatası?
İskoçlar savaşa geldiğinde hazırlandılar ve generallerinden hevesli bir şekilde emir beklediler. Etrafa bakınıp birkaç dakika bekledikten sonra farkettilerki sorumlu kimse yoktu.
İskoç komutanı Robert Maxwell (gayriresmi bilgi) hastalanmış ve orduyu bırakmak zorunda kalmış. Ama bütün bunları küçük bir görevi yerine getirmeyerek yapmıştır: Kimseyi yerine bırakmamıştır.
İngilizler geldiğinde bazı İskoçlar kaçmış, bazıları savaşmış bazıları da öylece durup emir verilmesini beklemiş – İngilizlerin orada ve onları öldürmelerine rağmen.
En sonunda 3,000 İngiliz askeri hala etrafta olanları yakalamış ve 1,200 esir almışlardır. İşte bu yüzden Cesur Yürek 2 yapılmadı.
1. Amerika Boş Adaya Saldırdı, 100 Adamdan Fazlasını Kaybetti
Amerikalılar tarafından işgal edilmiş Kiska adasında Japonlar 500 denizciye geri alınca, Amerikalılar 35 bin adamla savaşmayı düşündü. Düşmandan 70 kat fazla asker getirmek “defolun” mesajını vermeye yeter.
17 Ağustos 1943’te Amerikan ordusu Kiska sahiline 95 gemi ve 168 uçakla geldi. Sahilleri uçaklarla bombaladılar, toplarla garnizonları yokettiler ve en son askerler gördükleri herşeye ateş ederek saldırdı.
Adayı aldılar ve 122 adam kaybettiler. Amerikalılar silahlarını yeniden doldurmaktan vazgeçip kendilerini övüp cesetleri saymaya başladılar. Ama bir anda hiç düşman cesedi bulamadıklarını farkettiler. Ya Japon askerleri yabani bir hayvan tarafından yokedilmişti ya da Amerikalılar işletilmişlerdi.
Kimin hatası?
Amerikan İstihbarat görevlileri bu ödülü kazanıyor. Uçağı gönderip fotoğraflarını çektikten sonra Kiska adası terkedilmişe benziyordu. Ve terkedilmişti – Japonlar adayı 2 hafta önce terketmişlerdi. Yine de adanın boş olup olmadığını kontrol ederek zaman harcamamak için askerleri yollama kararı alındı. Tebrikler baylar!
Eğlenceli bir hata olabilirdi – 122 asker ölmeseydi. Peki düşmansız bir savaşta nasıl bu kadar adam ölür? 24 kişi dost ateşinden, gemiyi patlatan mayından 51 kişi ve 47 kişi de ormanın içinde kayboldu.
Kaynak : Mynet.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder