Bu Blogda Ara

28 Ağustos 2011 Pazar

Osmanlı Fermanları


Osmanlı Fermanları

Farsça  buyurmak , emretmek   mastarından türetilen ferman kelimesi sözlükte emir, emirname, buyruk, hükümdar alameti gibi anlamlar ifade eder. Terim olarak ferman, yapılması gereken bir iş, ifa   edilmesi   gereken  bir  görev  için  hükümdar  tarafından  verilen ve hükümdarın tuğrasını taşıyan yazılı emirdir.

Fermanlar umumiyetle hükümranlığın ve saltanatın bir nişanesi olarak, altın yaldız ve muhtelif renk ve motiflerle süslenmiş oldukları gibi, süs ve yaldızdan uzak, sade de olabilirler.

Bir ferman metni incelendiğinde, şu önemli unsurlar göze  çarpar  :

a. Davet (dua) formülü fermana başlanırken en üstte yer alan ve ‘’Allah’ın adıyla’’ işe başlanıldığına dair bir yazıdır ki bu yazı, fermanlarda genellikle ‘’hu’’ veya ‘’hüve’’ şeklinde yazılmıştır. Formül sadece fermanlarda değil, genellikle, diğer belgelerde de bulunmaktadır. Bu formül bazen açıkça yazıldığı halde bazen de tezhibin içinde saklanmıştır.

b. Metinde ferman sözünün belirtilmesi,

c. Kendisine ferman verilen veya gönderilen şahsın, sosyal mevkiine ve vaziyetine uygun bir üslupla  hitap edilerek isminin ifade edilmesi,
d. Fermanın veriliş veya gönderiliş sebebi ile, yapılması gereken işin (emrin) açıkça yazılması,

e. Emredilenin yerine getirilmesinde, memurun başarıya ulaşması için dilek ve temenni, yani dua,
f. Fermanın yazıldığı yer ve tarih,
  
Fermanların bir kısmı yazılarak ve üzerine hükümdarın tuğrası çekilerek gönderilir ki bunlara ‘’emr-i şerif’’ denilir.  Tuğranın sağ üst tarafına, umumiyetle müzeyyen bir çerçeve içinde, padişahın kendi el yazısı ile ‘’Mücebince amel oluna’’ ibaresi yazılır. Gönderilen fermanlara ise ‘’hatt-ı hümayunla muvaşşah’’ yani padişahın el yazısı ile süslenmiş ferman denilir.

BERAT

Arapça asıllı bir kelime olup, yazılı kağıt, mektup anlamlarını ifade eder. Bir tarih terimi olarak berat, Osmanlı Devleti’nde bazı memuriyetlere tayin edilenlere, görevlerini ve yetkilerini belirten, padişahın tuğrasını taşıyan ve tayin emirlerini ihtiva eden belgelere denir. Aynı zamanda berata ‘’biti’’, ‘’berat-ı şerif’’, ‘’nişan-ı şerif’’ de denilir.
    
Bir beratta verilen görevin cinsi, yeri, geliri veya maaşı, verilenin ismi, niçin verildiği ve kendisinden ne istenildiği, kumandanlık, serdarlık veya diğer mühim bir vazife tevcihi için ise berat sahibinin salahiyet derecesi belirtilirdi.

FERMAN VE BERATLARDA TEZYİNAT

Ferman ve beratların tezyinatı, dönemlerinin nakış üslubunu yansıtması, tezhip sanatını günümüze taşıması ve yüzyıllara göre üsluplardaki değişim ve yenilikleri göstermesi bakımından büyük önem taşır. Bir fermanda, tezyin edilen kısımlar, şöyle sıralanır.

1.Tuğra: İlk zamanlarda siyah mürekkeple çekilen tuğra, Fatih döneminde altın mürekkeple çekilmeye başlanmış ve II.Beyazıt döneminde, beyzeleri tezyin edilmiştir. Bu tezyinatta sıvama altın haklar ve klasik tezhib, bezeme özelliği olarak dikkat çeker.
    
Onaltıncı yüzyıl tuğralarında, klasik dönemin bütün ihtişamını görmek mümkündür. Lacivert ve altının dengeli uyumu, Nakkaşbaşı Kara Memi’nin çiçeği adı anılan bahçe çiçekleri, Çin bulutu, sazyolu motifleri, negatif teknikle boyanmış motifler, Haliç işi denilen helezoni bezemeler ve rumi kompozisyonlar, dönemin nakış özellikleri olarak tuğralara yansımıştır.

Yüzyılın sonuna doğru tuğranın harf boşluklarındaki süsleme, dışarı taşmış ve yukarıya doğru üçgen biçimi alarak yükselmiştir. Selviden mülhem bu form, (hayat ağacı formu) bazı değişikliklere uğrayarak ondokuzuncu yüzyılın ortasına kadar devam etmiştir. Genellikle Haliç içiyle bezenen formun içi, daha sonraki dönemlerde, halkari ve şikaf tarzında bezenmiştir.

Tuğranın harf boşluklarına ise genellikle, klasik tezhib, haklar, Haliç işi, negatif bezeme ile nadiren de olsa şebeki harşefi tezyinat yapılmıştır.
    
Onyedinci yüzyılda ise lacivertin canlılığını kaybetmesi, altın zeminlere iğne perdah yapılması ve kompozisyondaki gerilime, tuğra tezyinatında da görülmektedir. Yüzyılın sonuna doğru başlayıp, onsekizinci yüzyıl başlarında yoğun olarak hissedilen batı etkisindeki gölgeli çiçek boyamalarının güzel örneklerini, fermanlarda da görmek mümkündür. Tuğralar her zaman tezyin edilmeyip, bazen sade bırakılmıştır.

2. Yazı Üzeri: Zerefşan ile tezyin edilir. Celi divani yazılara lalefşan, mavi ve siyah serpme de yapılır. Bazen harfler üzerine, altın noktalar konulduğu görülmüştür.

3. Yazı Araları: Beyne’s-sutur da denilen bu kısım, altın noktalar, rokoko motifler, ay-yıldız ile tezyin edilir.

4. Dua Cümlesi : Genellikle, altın noktalar ve zerefşan ile müzeyyendir.

5. Mahall-i Tahrir : Halkari : Halkari, altınlı negatif motifler, zerefşan ve altın noktalarla tezyin edilmiştir.

6. Hatt-ı Hümayun : Genellikle  serlevha tarzında tezhiblenir. Tezhibi klasik tezhibdir. Pervazlarına geçme ve kurtçuklar yapılır. Bazı fermanlarda ise, dönemin sanat özelliklerini yansıtan bezemelerle çerçeveye alınan hatt-ı hümayun, tuğra tezhibinin bazen içinde, bazen de dışında yer almıştır.

7. Boşluklar: Tuğra bezemesi ile yazını haricinde kalan kısımlar, ilk dönemlerde boş bırakılmıştır. Hatt-ı Hümayun tezhibi, bazen bir gül dalı veya çiçek buketi, şikaf veya haklar bezemeli saz motifleri, rokoko çiçekler, ay-yıldız ve arma gibi motifler, boş kısımların tezyinatında kullanılmıştır. Ondokuzuncu yüzyılda ise ferman kağıdına, halkari veya Türk rokokosu bezemeler yapılmıştır.

Resim 1 : Berat cinsi, III.Ahmed dönemi, h.25.11.1134 tarihli, ilk satır celi divani; daha sonraki satırlar ise divani hattı ile yazılmıştır. 8 satırdır. Ebadı : 49×66 cm.’ dir.
    
Konusu: Mısır’da Sinan Paşa Evkafı ‘nın Kitabet cihetinin, Osman oğlu Ahmed Halife’ye verilmesine ve ücretini de bu vakıftan almasına dair.

Resim   2   :   Berat cinsi, I.Mahmud dönemi, h.25.07.1144 tarihli, celi divani hat ile yazılmıştır. Ayrıca, altıncı satır içinde, siyakat hat ile Defterhane’den çıkarılan timar kaydı bulunmaktadır. 7 satırdır. Ebadı: 45,5×137 cm.’dir.          �
    
Konusu : Mora Sancağı’nın Anavarin Nahiyesi’nde Ali Hoca çiftliği ve  sair yerler timarının ve Kale Dizdarlığı’nın, Mehmed’e verilmesine dair.

Resim 3: Berat cinsi, I.Abdülhamid dönemi, h.24.02.1191 tarihli, ilk satırı celi divânî diğer satırları ise divânî hat ile yazılmıştır. Ebadı: 57×129,5 cm.’dir.
    
Konusu : Fransa’nın İzmir Konsolosluğu’nda tercüman Corci Vitali oğlu Dimitri’nin ölümüyle boşalan tercümanlığa, Corci veled-i Dimitri Virali’nin tayin edilmesine dâir.

Resim 4: Berat cinsi, I.Abdülhamid dönemi, h.09.05.1199 tarihli, ilk satırı celî divâni, diğer satırları ise divânî hat ile yazılmıştır. 14 satırdır. Ebadı: 58×146 cm.’dir.
    
Konusu : İngiltere’nin Haleb Konsolosu’nun İspanya Konsolosluğu’na da vekalet etmesine, yanına tercüman olarak Potros Fireli oğlu Bosok’un tayin edilmesine ve bütün vergilerden muaf tutulmasına dair.

Kaynak : Osmanlı Fermanları



III.Ahmed Dönemi




I.Mahmud Dönemi




I.Abdülhamit Dönemi




I.Abdülhamit Dönemi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder