Bu Blogda Ara

30 Temmuz 2010 Cuma

HAZRETİ MUHAMMED TÜRK MÜYDÜ?

Elimde küçük ve şirin bir kitap var. 1935 yılında basılmış ve Türk Dil Kurumu yayını… Türkçe’den Osmanlıca’ya Cep Kılavuzu… Önsözünü İbrahim Necmi Dilmen yazmış. Buradan bir cümle ile başlayalım:



“Hele Türk olduğuna şüphemiz kalmamış Sümerler’in dili hakkında iki-üç seneden beri âlimler tarafından ortaya konulan ince araştırma eserleri göz önüne alınırsa, işaret ettiğimiz büyük hakikatin az zamanda güneş parlaklığıyla kendini göstereceğine şüphe edilemez”.



Onu biliyoruz… Atatürk döneminde Sümerler’in Türk olduğu biliniyordu. Sümerbank ve birçok kişinin adının ya da soyadının Sümer olması da bundandı…



Sonra o işler bırakıldı. Ama bilim öz yolunda yürüdü…



Kazakistanlı büyük bilgin Olcas Süleymanof’un “Az İ Ya” adlı çıkarması çok ses getirdi. Çok tartışmalara yol açtı. Olcas Bey, Sümerce, Göktürkçe ve bugünkü Türkçeler arasında geçişleri ortaya koyan ilginç çalışmalar yaptı.



Azerbaycan’da Prof. Dr. Aydın Memmedof, Sümerce ile Türkçe arasında 800 ortak söz buldu. Azerbaycan’da bu konuda yapılmış çok çalışma var.



OSMAN NEDİM TUNA



Türk Dil Kurumu’nun 1997 yılında yayınladığı küçük dev çıkarma elimde… Yazarı Prof. Dr. Osman Nedim Tuna… 168 söz üzerinde yaptığı çalışma ile Sümerce’nin Türkçe ile ilgisini ortaya koydu. Kendisi bana sonradan bunları 600’e çıkardığını söylemişti… Bulup yayınlamalı… Tuna Hoca, çalışmasını bilim kurulları önünde savundu ve kabûl edildi.



Bakınız bunu nasıl açıklıyor:



“9 Nisan 1974’te son defa University of Pennsylvnia’da üniversitenin Yakın, Orta ve Uzakdoğu dilleri uzmanları, ikisi Hind-Avrupa (George Cardona, Henry Hoenigswald), biri Mukayeseli Kızıl Derili Dilleri (John Fauht), biri Sümerolog (Ake Sjöberg), biri Assriolog (Earl Leichty) olan iki çivi yazıları uzmanı, toplam 22 kişilik bir grup konuyu enine boyuna münakaşa ettik. Bu toplantıların hiçbirinde bütüne, 200’den fazla karşılaştırma içinde (Pritsak tarafından ileri sürülen) sipad hariç, hiçbir kelimeye itirazda bulunulmadı. Tebliğimin sonunda, Sinor metnin bir an önce yayımlanmasını istedi. Hepsinde, kullandığım metot beğenildi ve sonuncusunda impeccable ‘kusur atfedilemez’ olarak tavsif edildi. Son sözü söyleyen lingüistlerden ikisi (Cardona ve Faugnt) değerlendirmelerinde, davayı ispatlanmış kabûl ettiklerini, birisi (Hoenigswald) time depth ‘zaman derinliği’ meselesi dolayısı ile ‘ufak bir rezervasyonla’ ispat edilmiş saydığını açıkladılar”.



Hocamızın çalışmasında kurallı ses değişmeleri ve doğrudan görülebilen denklikler var. Örneklere bakar mısınız:



Türkçe Sümerce



Ata Adda

Agır Agar

Asgı Azgu

De! (söyle) Di

Tengri Dingir

Dök Dug

Es Eş

Kom (ağıt) Kum

Kapkacak Kapkagac

Kaç Kaş

Ko (koy) Ku

Men Men

Sağ Sag

Sun Sum

Tin Tın

Toku Tuku

On U

Öbür Ubur

Yumuş (iş) Umuş

Us (akıl) Uş

Sağ (taraf) Zag

Çibin (sinek) Zibin



Peki, bunlardan ne çıkar… Sümerler’in atalarımız olduğu çıkar ne çıkacak…



Belirtmeliyim ki Sümerler On Dokuzuncu Yüzyıl’a kadar bilim dünyasının bilmediği bir gerçekti…



Diyorum ki, bilim adamlarının araştırması gereken daha neler neler var… Sümerler’in Orta Asya’dan geldikleri biliniyor. Peki, geldikleri yerde ve Avrasya’nın enginliklerinde başka hangi zenginlikler vardı. Avrasya’da binler yıl önce Türklük nelerle uğraşıyordu.



Araştırın ve çıkarın.



Sümerler niye mi önemli?



Onun karşılığını da S. M. KRAMER versin. Türk Tarih Kurumu’ndan çıkan kitabın adı: “Tarih Sümer’le Başlar”.



Yâni? Yani bugünkü tarih biliminin bilgi birikimine göre tarih Türk ile başlar… İster inan, ister inanma… Ama oku, incele ve araştır… Sonra tartış…



***



Eski bakan Namık Kemal Zeybek bir televizyon programında “Hz. Muhammed Türk’tür” deyince polemiğin fitilini ateşledi. Yiğit Bulut kayınpederinin söylediği bu sözü kendi hazırlayıp sunduğu Sansürsüz programında tartışmaya açtı. Zeybek, Yaşar Nuri Öztürk ve Murat Bardakçı ile konuyu tartıştı…



PEYGAMBERLER HİÇBİR KAVMİN ÇOCUĞU DEĞİL



Programda ilk sözü Yaşar Nuri Öztürk aldı. Konuşmasına “Hiçbir peygamber hiçbir kavmin çocuğu değildir. Kur’ân’ı Kerîm peygamberleri bir kozmik hürriyetin çocukları olarak verir” diye başladı.



YNÖ şöyle devam etti: “Ama tarih içinde her peygamber de diğer insanlar gibi bir coğrafyadan geliyor, bir anne babadan doğuyor. Yağmurun milliyeti olmaz, güneşin de olmaz… Peygamberler de böyledir. Onların Kur’ân’ı Kerîm’deki adları Nûr’dur, ışıktır… Peygamberlere milliyet tâyin etmek gibi bir yola gitmeyelim. Ama tarihî gerçeği araştıralım”.



HZ. İBRAHİM SÜMER, SÜMERLER TÜRK, HZ. MUHAMMED İBRAHİM SOYUNDAN, O ZAMAN MUHAMMED DE TÜRK.



Bu sözlerin ardından YB sözü NKZ’e verdi. NKZ bu sözü söylediğini kabûl etti ama ardından bir düzeltme yaptı: “Kimden konuştuğuma dikkat edelim: Allah’ın yarattığı en yüce insan değil, en yüce varlıktır. Cebrail’den de yücedir. Biz Müslümanlar böyle inanırız. Muhammed Aleyhüsselâm’ın gelişi dünya için en büyük devrimdir. O Türkler için Türk’tür, Araplar için Arap’tır, Rumlar Rum diyorsa öyledir. O tüm milletlerdendir”…



NKZ ardından da neden Hz. Peygamber’e Türk dediğini şu sözlerle anlattı: “Peygamberimiz’in bir de beşerî hayatı vardı. Soyunun Araplaşmış Araplar’dan olduğu bir gerçek. Araplıktan önceki mensubiyeti bilinmiyor. Bir konferansta Sümerlerin Türk olduğu kanaatimden yola çıkarak şöyle dedim: ‘Hz. İbrahim’in Sümerlerden olduğu söylenir. Peygamberimiz’in de Hz. İbrahim soyundan olduğu söylenir. Dolayısıyla Hz. Peygamber baba tarafından Türk olur. Ana tarafından Arap’tır. Onun peygamberlik yönü değil, beşerî yönü Türk asıllı Arap’tır denebilir. Soy itibarıyla ister Türk olsun, ister Arap olsun, ister Grek, ister Slav olsun… Hangi soydan olursa olsun bizim başımızın tacıdır. O bize Allah’ın sözlerini iletti”.



SÜMERLER TÜRK DEĞİL



Zeybek’in sözlerine MB’nın itirazı vardı. MB “Namık Kemal Bey’in tek söylediğine katılıyorum. Allah affetsin!” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Muhammed’in Hz. İbrahim’den geldiği söylenir. Fakat Hz. İbrahim’e Sümerlik isnat etmek Kur’ân’a terstir. Sümerler’in Türk olduğu Güneş Dil Teorisi’nden kalma bir fantezidir. Cumhuriyet yeni kurulmuş, o zamanın siyasî ihtiyacı olarak her şey olarak ortaya çıkmış bir şeydi Güneş Dil Teorisi”.



http://arsiv.sabah.com.tr/2005/01/31/gnd109.html



Peygamber Türk mü tartışması



“Türkler’in de Hz. Muhammed’in de soyu Sümerler’dir. Yâni Hz. Muhammed Türk’tür” diyen eski bakan NKZ’e uzmanların cevabı şöyle: Hz. Muhammed, soyu Samiler’e dayanan Arap’tır.



***



“Hz. Muhammed Türk soyundan değildir” 31.05.2005 SABAH



Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek’in, “Hz. Muhammed Türk’tür” açıklaması tartışmalara yol açtı. Bilim adamları bu tezin gerçeği yansıtmadığı görüşünde…



Alanya Türk Ocağı tarafından düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye” konulu konferansta, Türk Milleti’nin kökünün Sümerler’e dayandığını öne süren Zeybek, Hz. Muhammed’in kökünün Sümerler’den geldiğini ve dolayısıyla Hz. Muhammed’in de Türk olduğunu söyledi. Uzmanlar, Zeybek’in iddialarına katılmazken, “Peygamberimiz’in soyu Sami kavmine dayanır. Türklerin de Sami kavminden olmadığı bellidir. İddia ispat edenindir” diyor.



GÜNEŞ DİL TEORİSİ



Namık Kemal Zeybek’in iddiası, Cumhuriyet’in ilk yıllarında sık gündeme gelen Güneş Dil Teorisi’ne dayanıyor. Güneş Dil Teorisi görüşünün kaynağı, Viyanalı Dr. Phill Hermann F. Kyergiç’in “Türk Dillerindeki Bâzı Unsurların Psikolojisi” isimli eseri… 1935’de Viyana’dan Atatürk’e gönderilen bu eserdeki fikirler bizzat Atatürk tarafından geliştirildi ve teori yeni şekli ile 3. Dil Kurultayı’nda tebliğ edildi. Güneş Dil Teorisi’nin amacı Türkçe’ye yerleşen yabancı asıllı kelimelerin Türkçe asıllı olduğunun ispatını sağlamaktı. Güneş Dil Teorisi, dönemin kitaplarında şöyle anlatılıyor: Türk Tarih Tezi’ne göre, yüksek kültürün ilk beşiği Türk ana yurtları ve kültürü kuran ve bütün dünyaya yayanlar da Türkler’dir. Dil tezine göre de, bu millet yarattığı kültür eserlerinin adını ve bu eserler bağlı fikir sistemlerini Asya’dan sonra Avrupa’ya, Amerika’ya ve bütün dünyaya birlikte götürmüş ve içlerine girdiği uluslara da yaymıştır. Güneş Dil Teorisi Atatürk’ün ölümü ile terk edildi. Ancak dilin Türkçeleşmesi devam etti. Tarih tezi ise Atatürk’ün ölümünden sonra rağbet görmeye devam etti. Etiler’in veya Sümerler’in Türk olup olmadıkları ya da Avrupa’ya kültürü Türklerin götürüp götürmedikleri, Orta Asya’nın medeniyetin beşiği olduğu düşüncesi devam ediyor.



Pınar ŞENGÜL /HABER MERKEZİ



http://www.biroybil.com/showthread.php?t=2166



Hazreti Muhammed soy olarak Türk’tür.



IŞIĞA DOĞRU



Hazreti İbrahim Sümerli mi? 06.02.2005 NAMIK KEMAL ZEYBEK



SÖYLEDİĞİMİ yeniden söylemek istiyorum… En yüce insan olan Hazreti Muhammed, Hazreti İbrahim’in oğlu Hazreti İsmail’in soyundandır.



Hazreti İbrahim, bir Sümerlidir…



Sümerler Türk’tür…



Öyleyse, Hazreti Muhammed soy olarak Türk’tür.



Bunu dedim ve diyorum ki, böylesine yüce bir insanın Türk soylu olmasından kendisini Türk sayan herkes kıvanç ve övünç duyar. Ben de kıvanıyorum ve övünüyorum.



Peygamberimizin, İbrahim Peygamber’in soyundan olduğu konusunda tartışma yok… Sümerler’in Türklüğü’nü ise yazmıştım.

Bu yazıda ise Hazreti İbrahim’in, Sümerli olup olmadığını incelemek istiyorum. Elimde Prof. Dr. Mümin Köksoy’un yazdığı Nuh Tufanı ve Sümerler’in Kökeni adlı eser var. Yeni Avrasya Yayınları’ndan çıktı. Meraklısı için telefon 0.312.4687248…



Sümerler, ilk Türkler



KÖKSOY Hoca’ya göre, Sümer halkına Âdem’den sonra da peygamberler gönderildi. Bunlardan en ünlüsü, Peygamber Âdem’in 10. nesilden torunu olan ve MÖ 2900’lü yıllarda yaşamış olan Nuh Peygamber’dir. Nuh’un tufandan sonraki hayatıyla İbrahim’e kadar olan çocukları ve torunları, Yukarı Mezopotamya’da yaşamışlardır. Nuh, Sümer ülkesinin Şuruppak şehrinde doğmuştur. Best’a (1999) göre Nuh, Sümer şehir devletlerinden birisi olan Şuruppak’ın kralıdır.



Hz. Nuh’un torunları Hz. İbrahim’in önderliğinde âdeta göçe zorlanmışlardır. Hz. İbrahim ve yakınları bir süre Harran’da kaldıktan sonra, Filistin’e göç etmiş ve orada İbrahim’in (İbrahimoğulları’nın) atası durumuna gelmiştir. Bu yönüyle Hz. İbrahim, dünyanın en etkin kültür taşıyıcısı sıfatıyla anılmaktadır.



Sümerce konusunda araştırma yapan her ülkedeki bilim adamının birleşmiş oldukları en önemli husus, Sümerce’nin Ural-Altay Dil Grubu’na âit olduğu ve özellikle Türkçe ile çok yakın akrabalık ilişkisinin bulunduğudur.



Ayrıca bilim adamları, Sümerce ile Türkçe arasında bugüne kadar 1000 kadar ortak kelime tesbit etmişlerdir. Her geçen gün elde edilen yeni veriler, Sümerler’in ve Türkler’in ilk Türkler (Proto-Türkler) diyebileceğimiz ortak bir kökten gelmiş olabileceklerine dâir yaygın görüşü destekler niteliktedir.



M. İhsan Oğuz’dan



KASTAMONULU büyük bilgin ve mürşit Muhammed İhsan Oğuz’un İslâm’da Mübârek Günler ve Geceler adlı kitabından da bir bölümü birlikte okuyalım mı:



- İsmail Aleyhisselâm’ın bu iyi ve soylu eşinden nesli türeyip devam ederek, Peygamberimiz, yegâne sığınağımız, Peygamberlerin sultanı ve efendisi Hazreti Muhammed dünyaya geldi. Peygamberlerin sonuncusu olan şanlı Peygamberimiz, annesi yönünden saf Arap, (tarihin rivâyetine göre İbrahim Aleyhisselâm Türk olduğundan) babası yönünden de saf Türk neslinden gelmiş olurlar. Bundan dolayı bütün Araplar’ın ve Türkler’in, Peygamberimiz’le övünmeye ve şeref duymaya hakları vardır (Allah’a hamdolsun)…



Hz. Muhammed’in Türkler’le ilgili hadisleri:



“TÜRKLER SİZE DOKUNMADIĞI, HARBETMEDİĞİ SÜRECE, SAKIN SİZ DE TÜRKLERE DOKUNMAYINIZ”! (en-Nesei, Sünen en-Nesei, 4, s: 44).

“SİZLER TÜRKLER’LE ÇARPIŞMADIKÇA KIYÂMET KOPMAYACAKTIR” (el-Buhari, 4, s: 34, 35, 156, Sahih-i Müslim, 17, s: 37, 38).

“Allah’ın ‘Doğuda’ bir ordusu vardır. Onun adını TÜRK koymuştur. Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vâsıtasıyla intikam alır” (Hadisi nakleden Kazvini. El-Kaşgari, Mahmud, Divanü’l-Lûgat et-Türk, İstanbul, 1333, s: 292).



http://www.frmtr.com/tarih/2130321-hz-muhammed-turk-mu.html



-Hazreti Peygambed’i Medine’ye davet eden Evs ve Hazreç kabileleri Sümer asıllı idiler, Sümerler’in dağılışı sırasında Yemen’e göçmüşlerdi. Medine’ye gelişleri daha sonraydı. Akabe bi’atında “Muhammed bizdendir” demişlerdi ve Hazreti Peygamber’den “kanınız kanımdır” cevabını almışlardı.



-Kureyş ileri gelenleri Ebu Talip’in yanına gelmişler ve ona ya yeğenini susturup davasından vazgeçirmesini ya da Türk yurtlarına çekip gitmelerini tavsiye etmişlerdi. Peygamberimiz’in amcası Ebu Talip, bu tehdit dolu talebe, 94 beyitten oluşan Kaside-i Lamiyye ile cevap verdi. İşte o şiirden bâzı bölümler: “Düşman bizim gücümüze boyun eğip kahroluyor/Hâlbuki onlar bizim Türk ve Aftalitler kapılarına sığınmamızı isterler/Allah’ın evine ant olsun ki sizler yalan söylüyorsunuz/İşleri karmakarış etmeden ne Mekke’yi terk/Ne de buralardan Türk yurtlarına gideceğiz”. Ebu Talip’in bu şiirinde Türkler yanında “Aftalitler” yâni “Akhunlar’dan” söz etmesi oldukça ilginç ve önemli. Demek ki Araplar Hazreti Peygamber’in soyunu sopunu çok iyi biliyorlardı.



-Hazreti Peygamber’in torunu Hazreti Hüseyin’in Kerbelâ olayından önce Türk yurtlara gitme isteği, Yezit tarafından reddedildi, çünkü Hazreti Hüseyin Horasan’daki soydaşlarıyla birleşerek tekrar gelecekti.



-Bir gün Peygamberimiz ashabıyla otururken, bilinmeyen bir dille “Ne güzel üzüm” dedi. Sahâbe anlamayarak “Ya Muhammed Arapça konuş” dediler. Yüce Peygamber “durun yakınmayın, ben köküm olan Hz. İbrahim’in dili ile konuşuyorum, Arap benden ama ben Arap’tan değilim” diye cevap verdi. Yukarıdan aldığım bölümler Muharrem Kılıç’ın Gizlenen Türk Tarihi/Hazreti Muhammed adlı kitabından alınmıştır. Oldukça ilginç bilgiler. Tabii ispatlanması gerekir meselâ sakal-ı şeriflerle bir DNA testi yapılırsa bence daha kesin sonuçlara ulaşılabilir. “Eğer araştırırsanız Peygamberimiz’in Türk olduğunu ispat edebilirsiniz.”



ATATÜRK



***



prof dr:kerem doksat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder